Özellikle özel aracınız yoksa bebek arabası seçiminde daha titiz davranmak gerekiyor. Çünkü rahat etmeniz ve bebeğinizin huzurlu olması gerekiyor. Bence bebeğinizin hücresini aldıktan sonra hemen araştırmadaki başlamalısınız. Bebeğinizin rahatı için Bebek arabasına tam yatar olması büyük avantaj. Joie gibi portatif bebek arabaları tercih etmenizi öneriyorum.
Ev fiyatları değil sadece, her şeyin fiyatı artıyor. Çimento, tuğla ve benzeri inşaat malzemeleri her şey karaborsa olmuş piyasalar alt üst. Hammadde üretiminde sıkıntı var o yüzden fiyatlar arttıkça artıyor piyasada malzeme azaldıkça.
Tarih öğretmenliği tam bir karmaşa. Çünkü tarih öğretmenleri herşeyi bilmek zorunda. Tarihteki bir kişinin tüm sülalesini bilmek zorundasınız mesela. Bilmiyorsan yandın. Hele hele günümüzde popüler tarih programlarından sonra sorular da arttı haliyle. Buna diziler de dahil. Mesela şuna şahit oldum su tarihi dizi en heyecanlı yerde kaldı sonra ne olcak diye telefon açan akraba. Tam bir kabus.
Uzay Hepari genç yaşta dünyadan göçüp giden değerlerimizden. Onu aslında daha çok Sezen Aksu ile birlikte anıyorum. Özellikle şarkılarda. Sezen Aksu onun ölümünden sonra yas adlı şarkısını yazmış. Hani 'yarıda kaldı şarkılar aman..'diye başlayan. Dinleyin tavsiye ederim. Hatta minik serçe ağlamaktan şarkıyı okuyamamış çoğu zaman.
Bizim atalarımız ne derler eden bulur.
Bilerek şampi dedim devamını getirmedim. Son heceye kadar geldi beşiktaş. Fenerbahçe alanyaspor ile berabere kalınca puan farkı 5 oldu. Bu saatten sonra beşiktaş'ın şampiyonluğu vermesi mucize olur bence. Siz ne düşünüyorsunuz arkadaşlar?
kendi kendine teşhis koyma ve ondan sonra 'ben gidiciyim' moduna girme durumu. hastalık hastası olan kişilerin en önemli özelliği çok pinpirikli, evhamlı olmalarıdır. midesine kramp girse acaba mide kanseri miyim; başı ağrısa tümör mü var diye düşünecek kadar kafayı sıyırmış olanları da vardır. hastalık hastalarının bir yerleri ağrıdığı, vücutlarında en ufak bir değişiklik hissettikleri zaman başvurduğu ilk kaynak google amcadır. bir sitenin ak dediğine diğeri kara dediği için hastalık hastalarının kafaları epey karışır fakat nedense genelde hep en kötüsüne inanmayı tercih ederler. çünkü her ihtimale hazırlıklı olmak gerekir; öyle değil midir? onların çoğu hastane kapısından girer girmez iyileşir. doktoru görünce bütün ağrıları diner, rahatsızlıkları yok olur. (!) ama hastaneden gelir gelmez tekrar nükseder ve bu döngü böyle sürüp gider. hastalık hastaları kendilerine böyle değer verirler, canları çok kıymetlidir, bir şey olacak diye ödleri kopar fakat ilaç kullanmaktan da çok korkarlar. çünkü ilaçların yan etkileri vardır, prospektüste yazan şeyler hastalık hastaları tarafından dikkatlice okunur. evet, anlaşılmaz ama onlar hisseder; kesinlikle kötü bir şey olacaktır. prospektüs yalan söylemez diye düşünür ve okudukları onca yan etkiden etkilenerek ilacı kullanmaktan vazgeçerler. daha doğrusu hiç başlamazlar. hastalık hastaları sık sık gittiği hastanedeki doktorlarla sıkı bir ilişki içindedir, herkes onları, onlar da herkesi tanır hâle gelirler. ayda bir defa MR, ultrason vs. çektirmeden rahat edemeyen hastalık hastaları, 'iyisin', 'bir şeyin yok', 'boşuna endişeleniyorsun', 'benden sağlamsın, turp gibisin' sözlerinden mutlu olmaz; bilakis bunları söyleyenlere çok sinirlenirler. çünkü onlar hastadır, hatta ölüyordur, ama kimse onları anlamıyordur! (!)
Kapan kapan nereye kadar.
Öncelikle insanların kurallara uyması gerekir. Kalabalık ortamlar kaçınması maske takması, hijyen kurallarına uyması şart. Bunlara uymayan büyükler sokakta olduğu sürece bulaşıcılık artar.
Akşam eve gelince çocuklar yine tehlikede.
Yani okulu kapatmak çocukları korumaz.
Çünkü büyükler anne babalar kardeşler sokakta kalabalıklardan yolda yürünmezken okulları kapatmak çözüm değil.
Sadece mazerettir.
Öncelikle insanların kurallara uyması gerekir. Kalabalık ortamlar kaçınması maske takması, hijyen kurallarına uyması şart. Bunlara uymayan büyükler sokakta olduğu sürece bulaşıcılık artar.
Akşam eve gelince çocuklar yine tehlikede.
Yani okulu kapatmak çocukları korumaz.
Çünkü büyükler anne babalar kardeşler sokakta kalabalıklardan yolda yürünmezken okulları kapatmak çözüm değil.
Sadece mazerettir.
ilk sezonları çok güzeldi sonraları kaostan seviyesizlikten geçilmeyen saçmalık daniskası program. izlemiyorum uzun zamandır önermiyorum da.
Olayı duydunuzmu arkadaşlar. Samsun'da çocuk salıncakta sallaniyorken yorgun mermi geliyor ve çocuğu yaralıyor.Tam bir maganda işi anlayacağınız. Yani ne diye havaya sıkıyor bu insanlar olan 2 yaşındaki bebeğe oldu yaralandı yazık değil mi?
hoş geldiniz, bilginizle fikirler ve eleştiriler getirdiniz.
eski defterler ile zamanda yolculuk açılıyor. dün, bugün, yarın ve sonsuza değin el değmemiş konularda deneyim ve düşüncelerinizi açıkça paylaşabildiğimiz kronolojik bilgilik, hayata dair ne varsa aklınızdakilere 7/24 tercüman olacak etik çerçevede bir topluluğuz.
üyemiz olarak, zaman makinesi eski defterler'e siz de özgürce yazılar yazmak ve yönetimine katılmak ister misiniz? iletişim: sozluk@eskidefterler.com / +908503022238