Malesef tektaş hayali kuranlarin hayali başka bahara kaldı. Çünkü kuyumcular 8 olan tektaş taksitli satişını 6 ya düşürdü. Buda birçok sevgilinin zorda kalmasına sebep olacak gibi. Başka hediyelere yönelmek lazım.
adı üzerinde görgü kurallarını bilmeyen, bilse de uygulamayan varlık. (pek vikipedia'msı bir tanım olmayabilir ama önemli olan gerçeği yansıtmasıdır.) görgüsüzler sınıfına dâhil olan insanların hayat amaçlarından biri hava atmaktır. sahip oldukları para, ev, araba, takı, giysi, telefon, gözlük; bilumum ürünlerle diğerlerine üstünlük taslamak onların yaşam felsefesini teşkil etmektedir. her konuyu döndürüp dolaştırıp kendi 'lüküs' hayatlarına getirmeyi bilirler. ama görmemişin bir klavyesi olmuş, tutmuş enter tuşunu koparmış hesabı (bu sözün patenti bana aittir) sahip olduklarının değerini bilmezler. har vurup harman savurmak onların huyudur. ne de olsa para boldur canım, harcamayıp da ne yapacaktır? eğer biraz ultra paket görgüsüz ise en olmadık şeylere milyarlar baymayı kendine bir zevk telakki ederek sık sık telefon değiştirir, bir giydiğini bir daha giymez. fakirleri 'ıyyy ezik, apaçi, ameleee' diyerek hor görür, ama kendisinin çok elit, seçkin, prestijli bir insan olduğuna cân-ı gönülden inanır.
bir de dostoyevski'den, ne bileyim william shakespeare'den bir-iki cümle ezberlemeyi unutmazlar. sonuçta hem zengin hem kültürlü, entellektüel görünmeleri lâzımdır. sosyetiklerin soylarını devam ettirmeleri buna bağlıdır. (!) ama bazen istemeden de olsa görgüsüzlüklerine gölge düşürürler. mesela 'aaa ya sorma ben picasso'nun mona lisa tablosunu çok beğeniyorum, geçen gün de ** fiyata bi tablo aldıydım' zaten derken, mona lisa'nın Leonardo da Vinci'ye ait olduğu gerçeğini unutarak büyük bir gafa imza attığının farkında olmayabilirler.
bir de dostoyevski'den, ne bileyim william shakespeare'den bir-iki cümle ezberlemeyi unutmazlar. sonuçta hem zengin hem kültürlü, entellektüel görünmeleri lâzımdır. sosyetiklerin soylarını devam ettirmeleri buna bağlıdır. (!) ama bazen istemeden de olsa görgüsüzlüklerine gölge düşürürler. mesela 'aaa ya sorma ben picasso'nun mona lisa tablosunu çok beğeniyorum, geçen gün de ** fiyata bi tablo aldıydım' zaten derken, mona lisa'nın Leonardo da Vinci'ye ait olduğu gerçeğini unutarak büyük bir gafa imza attığının farkında olmayabilirler.
Ormanlarda yanan bölgelerde tekrardan ekolojik yaşam kendini toplamaya başlamış. Eğer doğuda insanlar olmasa sanki her şey çok daha güzel olacakmış gibi geliyor bazen bana. Doğanın tüm dengesini bozan biziz. Bizim bir şey ekmemize ihtiyaç yok toprak ana kendini yeniliyor binlerce yıldır yaptığı gibi.
sevdiğini söylemek, hissettirmek bir ilişkide çok özel ve önemli şeyler tabii ama fazlası çok itici duruyor. sosyal medyada her gün biraz daha abartılı romantik gösteriler görür olduk ve o ilişkilerin ömrü de bir yılı bulmuyor. iki insan birbirini seviyorsa ve bunu birbirlerine hissettirebiliyorsa gösterişe gerek yok bence.
Pahalılık değilde küçük esnafı korona fena vurdu. Hoş tüm vatandaşı vurdu korona ve hayat pahalılığı. Asgari ücrete 300-400 TL zam diyorlar aldığımız herşey neredeyse 2 kat zamlanmış değişmeyen tek şey 25 kuruşluk market poşetinin fiyatı 2020'de.
TLS tv izleyen varmı. Biz evde sık sık izliyoruz. Güzel programlar oluyor. Belgeselleri kaliteli. Emlak savaşçıları tarzı programlarda dikkatimi cekiyor. Türkiye'de cekilenden çok daha kaliteli bence. Baya da güzel evler gösteriyor. İnsanin aklı kalıyor valla.
küresel ısınma yavaş yavaş kendini hissettirmeye başladı.
küresel ısınmanın artması birçok felaketide beraberinde getirdi.
daha neler bizi bekliyor göreceğiz.
zor bir dönemr girdik
küresel ısınmanın artması birçok felaketide beraberinde getirdi.
daha neler bizi bekliyor göreceğiz.
zor bir dönemr girdik
Son dönemlerde ülkemizde özellikle ekonomik anlamda çok boyutlu sıkıntıyla karşı karşıya kalan millet, ciddi anlamda zorluklar yaşadı. Kurlara devlet tarafından yapılan müdahale şimdilik, sonuç verdi gibi. Ama ekonomist değilim ve gerçek anlamda atılan adımlar kalıcı çözüm getirir mi bilmiyorum ama büyüklerin ekonomimiz hakkındaki görüşleri de beni düşündürmüyor değil, üstelik bu eski maliye bakanı Ali Babacan ise. Babacan "TL mevduat hesaplarını Amerikan dolarına bağlayıp, kur farkını üstleniyorsunuz. Allah aşkına siz faizle mücadele falan etmeyin." Sözleri düşündürücü.🤔
olmasaydı sonumuz böyle
hoş geldiniz, bilginizle fikirler ve eleştiriler getirdiniz.
eski defterler ile zamanda yolculuk açılıyor. dün, bugün, yarın ve sonsuza değin el değmemiş konularda deneyim ve düşüncelerinizi açıkça paylaşabildiğimiz kronolojik bilgilik, hayata dair ne varsa aklınızdakilere 7/24 tercüman olacak etik çerçevede bir topluluğuz.
üyemiz olarak, zaman makinesi eski defterler'e siz de özgürce yazılar yazmak ve yönetimine katılmak ister misiniz? iletişim: sozluk@eskidefterler.com / +908503022238