Gene enteresan bir açıklama ile karşımızda. Diyorki 80 yaşını geçmiş tüm mahkumların hapis cezası ev hapisine dönüşsün. Yani Nagehan Alçı bu düşünce ile neyi amaçlıyor gerçekten merak ediyorum.
Son dakika bilgisine göre Aydın Çine'de alevler oldukça büyümüş. Bir çok mahalle şuan risk altindaymiş. Özellikle Sarıköy yangına teslim olmamak için mücadele içinde. Müdahaleler umarım işe yarar çünkü gece olduğundan hava müdahaleside mümkün olmuyor.
Bence anne köftesi. Yanina birde ayran oldumu şahane. Ama şöyle birşeyde var Türkiye'de yemekler genel olarak aşırı başarılı. Mesela mantı. Biz ailecek çok severiz. Ya da bulgurlu yemekler. Dünya çapında düşünürsek eğer harika bir yemek yelpazemiz var. Ben bunun sebebinin topraklarımızdaki ürün çeşitliliği ve iklim yapımız olduğunu düşünmekteyim.
'kız ne giysem sence? Kimler davetli? Mekân neresi?' gibi sorularla gerçekleştirilen sohbet türü. Evet, bana göre 'parti' (!) muhabbeti budur. Hazır yaz da gelmişken parti, festival, şenlik muhabbetlerine ihtiyacımız vardır. Daha doğrusu muhabbetle başlayıp kararlaştırmak, sonra onu icraata geçirmek lâzımdır.
Ama tabii ben her şeyi tersinden anlamayı seven, farklı perspektiflerden yorumlamayı ve biraz da kötü espri yapmayı huy edinen biri olarak parti muhabbeti kavramını böyle başka bir anlama çektikten sonra, işin siyasi yönüne de temas etmek isterim.
Politika açısından insanların yaptığı parti muhabbeti, tıpkı takım muhabbeti gibi boştur. Evcilik oynar gibi particilik oynayanlar veya holigan gibi, taraftar gibi parti tutanlar bu toplumun kangren olmuş damarlarıdır.
Anne-babanın, iki kardeşin arasını açan, hatta bazen boşanma sebebi bile olması mümkün hâle gelen parti muhabbetleri, 'benim partim senin partini döver' anlayışıyla, karşısındakini ezmek için yapılır. Partimi savunuyorum diye karşısındakine küfürler yağdıranlar da, İslâmiyeti savunuyorum diyerek her önüne gelene cehennemlik damgasını yapıştıran, herkesi kâfir, zındık, mülhid diye yaftalayanlar aynı yolun yolcusudur.
Ama tabii ben her şeyi tersinden anlamayı seven, farklı perspektiflerden yorumlamayı ve biraz da kötü espri yapmayı huy edinen biri olarak parti muhabbeti kavramını böyle başka bir anlama çektikten sonra, işin siyasi yönüne de temas etmek isterim.
Politika açısından insanların yaptığı parti muhabbeti, tıpkı takım muhabbeti gibi boştur. Evcilik oynar gibi particilik oynayanlar veya holigan gibi, taraftar gibi parti tutanlar bu toplumun kangren olmuş damarlarıdır.
Anne-babanın, iki kardeşin arasını açan, hatta bazen boşanma sebebi bile olması mümkün hâle gelen parti muhabbetleri, 'benim partim senin partini döver' anlayışıyla, karşısındakini ezmek için yapılır. Partimi savunuyorum diye karşısındakine küfürler yağdıranlar da, İslâmiyeti savunuyorum diyerek her önüne gelene cehennemlik damgasını yapıştıran, herkesi kâfir, zındık, mülhid diye yaftalayanlar aynı yolun yolcusudur.
İnanılır gibi değil gerçekten tekrar 14bin rakamlarını görüyoruz. Dediğiniz çok doğru okullar ertelenecek şimdi. Ne oldu turizmci kazandı ama eğitim öğretim yine bir yıl daha kaybedecek. Okul görmeyen bir nesil yetişiyor yazık çok yazık...
İlk down sendromlu üniversite mezunu olan eğitmen / yazar / aktör/ iş insanı Pablo Pineda'nın “Nasıl oldu da bu denli geliştiniz?" sorusuna verdiği yanıt: "Annem benimle durmaksızın konuştu. Hep konuştu. Sürekli kitap okudu. Asla vazgeçmedi." Diye cevap verdi. Bizi diğer canlılardan ayıran bir yönümüz de sosyal birer varlık oluşumudur. Keza Dünya Sağlık Örgütü'nde de sağlığın tanımında; bireylerin, ruhen, fiziksel ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir ifadelerine yer verilmesi gibi. Bu doğrultuda bireylerle kurulan olumlu ilişki sonucunda birey kendisini biricik ve değerli hisseder. Buna bağlı olarak da fiziksel anlamda her ne kadar engeli olsa da bireyin, psikolojik olarak motivasyonu yüksek olduğunda aşamayacaği bir engeli kalamaz. Yeter ki biz engel olmayalım onlara. Sağlıcakla
Tamda Erzurum ve Kars depremlerinin yıl dönümünde İzmir depremi oldu ve maalesef yine ölenler var. Aradan geçen süre neredeyse 40 yıl ama binalar öldürüyor maalesef. Kentsel dönüşüm ülkemizin tüm şehirlerinde zorunlu olmalı.
2020 yılını dünyada ki bütün insanlara zehir eden ukala virüs. Bugün itibariyle Türkiye'de vaka sayısı 9537, Ülkem güzel günler bizi bekler!
https://www.haber61.net/gundem/guncel-koronavirus-rakamlari-aciklandi-dusus-devam-ediyor-4-h415423.html
https://www.haber61.net/gundem/guncel-koronavirus-rakamlari-aciklandi-dusus-devam-ediyor-4-h415423.html
Herkesin zor zamanı olabilir. Umutlarının tükenmeye başladığı,karamsarlığa kapıldıği,her konuda şüphelerinin ve tedirginliklerinin arttığı. İnsan böyle hayat eşiklerinde yeni keşiflerde bulunuyor aslında kendi ile ilgili başkaları ile ilgili. Böyle dönemlerde yanında gerçekten olanı olmak için çabalayanı.
Neden çile çünkü kısıtlama 9 dan 7 ye çekilince işten çıkanlar gezmeden dönenler trafikte çile çekiyor. Malesef İstanbul trafiğinde yoğunluğu azaltmak mümkün değil yağmur yağsa sıkıntı kar yağsa ayrı pandemi ayrı. Yani kabus resmen ya Eminönü hele berbat.
hoş geldiniz, bilginizle fikirler ve eleştiriler getirdiniz.
eski defterler ile zamanda yolculuk açılıyor. dün, bugün, yarın ve sonsuza değin el değmemiş konularda deneyim ve düşüncelerinizi açıkça paylaşabildiğimiz kronolojik bilgilik, hayata dair ne varsa aklınızdakilere 7/24 tercüman olacak etik çerçevede bir topluluğuz.
üyemiz olarak, zaman makinesi eski defterler'e siz de özgürce yazılar yazmak ve yönetimine katılmak ister misiniz? iletişim: sozluk@eskidefterler.com / +908503022238