İzmir depreminde görevlendirilen 25 kişilik AFAD ekibinden 5 kişinin Covid-19 testinin pozitif çıkması üzerine ekibin tamamı karantinaya alındı.

Geçmişi hatırlamak, hayalinde canlandırmak. Yalnız kalınca ve özellikle gece olunca sık sık yaptığım eylemlerdendir. Dizilerde flashback sahnelerine sıklıkla rastlanır. Oysa geçmişi ısıtıp ısıtıp temcit pilavı gibi milletin önüne getirmenin bir anlamı yoktur. Geçmiş geçmiştir. Geçmişi takma, hüzünlere akma, kalbini yakma, kafiye önemlidir.
Espri konusunda iyi olmayabilirim fakat bir şeyi iyi biliyorum ki geçmişi düşünmek onu geri getirmiyor ve ne bugüne ne geleceğe bir faydası yok.

Chp Osmaniye Milletvekili Baha Ünlü'nün, yanına gelen engelli bir vatandaşı kastederek “Ya şunu alın buradan” demesi tepki çekti. Haberin kaynağı ne kadar doğru, ne kadar yanlış bilmiyorum ama şayet gerçekse eğer haber, bence de tepki çekmeli. Zira bugün sana yarın bana mantığında olmalıyız. Ayrıca Allah'ın yarattığı bir kul o engelli vatandaş. Nasıl bu kadar rahat davranır millet aklım almıyor. Sanki bir eşyaymış gibi, şunu alın sözünü hiçbir insan hak etmez.

İnşaAllah diyeyim bende. Bazen toplum sağlığını korumak için önlemler şart. İki yıldır buruk geçen 23 Nisan İnşaAllah aşılama ile önümüzdeki yıl Kutlanacaktır.23 Nisan Türk milletinin gurur kaynağı bir bayramdır. Dünyada eşi benzeri yok böyle bir bayramın çocuklara armağan edilmesi gurur verici. Umarım herkes aşısını olur.

Sabah ezani bolgeden bolgeye degisiklik gostermektedir oruc biter bitmez sabah namazinda bazi saat degisikligi oldu ve artik namaz saatleride degismis oldu

cevabını öğrenmek için, sedat'ın iğrenç oyunculuğuna rağmen 2 buçuk saatlik diziye katlandığım soru. tolgahan sayişman bile feyyaz şerifoğlu'dan daha gerçekçi rol yapıyor, acı ama gerçek. böyle yapmacıklık, böyle robotik konuşma olamaz. resmen tüm hikâyeyi berbat ediyor, senaryonun büyüsünü kaçırıyor, tahammül etmek çok zor...
işte camdaki bölüm neler oldu? sorusunun cevabından satır başlıkları:
1- hayri ile nâlân karşı karşıya geldi (aman ne büyük buluşma! hayri diyye bula bula bunu mu buldunuz diyesi geliyor insanın. nedense bana aşırı itici geldi)
rafet koroğlu'nun yeni şoförü de hayri oldu
2- cavit sayesinde nâlân'ın suçsuz olduğu ortaya çıktı. cavit yalan haberi (!) yapan gazeteciye özür diletti, herkes nâlân'ın suçsuz olduğunu öğrendi. (orası da ayrı bir saçmalık.
gazeteci nâlân'a: 'hamile kaldığınız için apar topar evlendiğiniz söyleniyor, doğru mu?' demişti. nâlân da 'evet doğru aynen öyle oldu, doğru' demiş, sonra da 'bir tek bana mı böyle terbiyesizlik yapıyorsunuz?' diye eklemişti.
sen öyle dersen, tabii ki magazincilerin hepsi senin bu sözünü alıp haber yapar. yani malzemeyi sen vermiş oldun.
buna rağmen yalan haberi cânâ yaptırmış gibi göstermeleri inanılmaz saçmaydı. sonuçta türk dizisi, fazla mantık örgüsü aramamak gerek.)
3- cânâ'nın kocası her şeyi öğrendi ve cânâ'yı evden kovdu
4- rafet yönetim kurulu başkanlığını bırakacağını açıkladı, sedat bu görevi devralmak için hayatında ilk defa çalışmaya başladı. hatta o kadar moda girdi ki gidip arkadaşına 'babam beni yönetim kurulu başkanı yapacak' diye ispiyonlayınca babasından fırçayı yedi, kapak oldu.
5- gazetecilere söylediklerinden dolayı feride nâlân'a çok sinirli olduğu için onu affetmedi. 'torun haberi vermeden annelik bekleme benden' dedi. işte nâlân'ı harekete geçiren cümle bu oldu.
6- nâlân alışverişe çıkıp sedat için süslendi püslendi. sonuçta kız evleneli kaç hafta oldu, hâlâ ilk gecelerini yaşayamadılar. nâlân artık cesaretini topladı, tam 'bu gece oldu bu iş' derken sedat'ın eve gelmeyeceğini, otelde çalışacağını öğrendi.
cânâ (sedat'ın eski sevgilisi) de bunu öğrendi, soluğu otelde aldı, romantik geceye cânâ baskınıyla gölge düştü.
camdaki bölüm 13. bölüm özeti benim için şöyle: 'bundan sonrasını izlemene gerek yok, diziyi fragmanlardan takip et!'
herkes nedense her bölümü çok beğeniyor fakat ben her bölümde gittikçe soğuyorum diziden. 'yargı' daha heyecanlı, yargı'ya gelin arkadaşlar!

Zelensky: “Eğer bugün bize yardım etmezseniz, savaş yarın sizin kapınızı çalacak.” Diye açıklama yaptı. Doğru demiş başkan. Zira çıkarlarını koruma güdüsünün hakim olduğu bu dünyada elbette ki bir kısır döngü içinde devletler birbirini etkilediği gibi birbirinden etkilenir de olumlu ya da olumsuz anlamda. O yüzden yolun başındayken olumsuz bir durumun önünün kesilmesi, herkesin hayrına olur derim.

Bir dönem hayatımıza ham çökelek şarkısı ile giren peşinden pembeli, zennube ve kırmızılım şarkıları da hit olan türk pop şarkıcısı. Nedendir bilinmez yüzü unutuldu son dönemde ama aklıma geldi demin youtube'a girdim 2 reklam izleyip (premium olamadığımızdan) zennube dinledim. Böyle eğlenceli şarkılara ihtiyaç var zor zamanlarda hoşuma gitti eski şarkıyı dinlemek.

Sivas'ta 10 bin kişinin akın ettiği konserinde soğuk havayı gerekçe göstererek sahneye çıkmayan Manuş Baba, sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Konser için gerekli önlemlerin alınmadığını söyleyen şarkıcı, "Sahneyi kuran teknik ekibin, siz dinleyicilerimizin, bizim ve görevli ekiplerin hayatını riske etmemek için iptal ettik" dedi. Bana çok absurd geldi bu durum. Kalabalık yerlere girme taraftarı değilim hele ki bu pandemi doneminde, ama madem 10 binlerin katılacağı bir konser olacak, zamanında ve eksiksiz neden öncesinden önlemler alınmıyor ve durumdan emin olunmuyor da o kadar millet soğukta bekletiliyor. Allah razı olsun milletimiz de en ufak bir şeyde bile dinlemeden araştırmasını yapmadan direkt atlayabiliyor balıklar gibi denize. Durun önce bazı şeyler netlik kazansın, ondan sonra hareket edin. Zira bu saçmalığı yaşamak zorunda kalmazdınız. Kusura bakmayın ama burda sadece Manus Baba suçlu değil, hep beraber diğerleri de onunla aynı kefede bence.

Beşiktaş üç yıllık aradan sonra tekrar şampiyon oldu. Tüm Beşiktaşlı arkadaşları tebrik ediyorum. Geçen hafta Fenerbahçe altıntepside resmen kendine sunulmuş olan fırsatı tepti ve Beşiktaş'ın ekmeğine yağ sürdü. Beşiktaş'ta hata yapmadı bir ara Galatasaray maçlar devam ederken lider konumuna geldi, ama Beşiktaş galibiyeti getiren golü ile şampiyonlığu kucakladı.