Bugün haberlerde görüp hayret ettiğim olaydır. Çin'den kanada'ya kargo ile 3 başlı ördek göndermişler. Herhalde online satış sitesinde sattılar. Çinden de herşey çıkıyor. Korona hastalığı bile onlardan çıktı sonuçta öyle değil mi...

ABD, Türkiye'ye 2 savaş gemisinin Karadeniz'e çıkması üzere bildirimde bulunmuştur. Moskova ise Karadeniz'de yaşanan hareketliliğe tepki göstererek çatışma çıkarsa vatandaşları korumak amacıyla tedbir alacağını duyurmuştur. ABD tarafından Karadeniz'e gönderilecek olan gemilerden biri daha evvel boğazdan geçmiş olan USS Donald Cook olarak bildirilmiştir. Rusya ile Ukrayna arasında tansiyon gittikçe yükselmektedir. ABD ise Kiev'in yanındadır ve Rus saldırganlığına karşı tarafını bu şekilde belirlemiştir. Türk boğazlarından 2 savaş gemisinin Karadeniz'e çıkması için başkente diplomatik bildirimde bulunulmuştur. ABD'ye ait olan iki savaş gemisinin Montrö Sözleşmesi'ne uygun olarak diplomatik kanallardan Karadeniz'e çıkacaklarına ilişkin15 gün öncesinden bildirim yapılmıştır. Edinilen bilgiye göre gemiler 4 Mayıs'a dek Karadeniz'de kalmaya devam edecektir.

Kemal Kılıçdaroğlu'ndan Bahçeli'ye: “Masanın dört ayağı değil de on dört ayağı olsa ne fark eder? Masa doğru mu, doğru. Masanın etrafında insanlar var mı, var. Ortak talepleri ne, demokrasi. Ortak talepleri ne, bu ülkede çocukların yatağa aç girmemesi, adalet; adil bir düzen.”Diye yanıt verdi. Hangi partiden olursa olsun insanların, tek gayesi bence de kendi milletinin refahı ve menfaati olmalıdır ki söz konusu bu menfaatlar, kendi menfaatlerinin üstünde olmalıdır. Ülkeler ancak bu şekilde gelişir ve kendi dönemlerinin çağdaş medeniyetler seviyesine ancak çıkmış olurlar.

zach braff ve andy samberg... ikisi de o kadar yakışıklı ve yetenekli hayranlarıyım.

parayla her şeyi satın alabileceğine inanan insanların hayat felsefesi. onlara göre parayla mutluluk, aşk, sağlık, huzur; her şey alınır. paranın yapamayacağı hiçbir şey yoktur. parayı mutlak güç olarak gören bu kişiler amansız bir hastalığa düştükleri zaman en lüks hastanelerde bile tedavi görmenin bir işe yaramadığını ve ölümlerini çeklerin, senetlerin, banka hesaplarındaki bakiyelerin geciktiremeyeceğini anladıklarında çok pişman olurlar. paranın her kapıyı açacağı şeklinde bir inanışa sahip olan kişi işlerini rüşvetle, yolsuzlukla yapmayı meslek hâline getirmiştir. 'kıroyum ama para bende' anlayışıyla hareket eden bu kişilere göre parası olmayan bir hiçtir ve ezilmeyi hak ediyordur. gerçi bu sözün günümüz şartları açısından haklılık payı da yok değildir. bugün parasız hiçbir şey yapılamaz durumdadır ve para insan için hava kadar mühim bir ihtiyaçtır. parayla mutluluk satın alınamaz belki fakat parnın mutlu ettiği bir gerçektir. o zaman para her kapıyı açar demek yerine 'neredeyse her kapıyı açar' demek sanırım daha doğru olacaktır. varlığı dert, yokluğu yara olan; zenginlerin nereye koysam, nerede saklasam diye dert ettiği; fakirlerin 'bizde niye yok' diye hayıflandığı para; kullanmasını bilene fayda sağlar. para tutmayı bilmeyenin tuttuğu paralanır, elinde kalır. (!) ak akçe kara gün içindir evet aama; parayı mezara götürecekmiş gibi de saklamamak gerekir.

Masrafsız ve ucuz görünür ama aslında sinemanın en pahalı metotlarından birisidir. Tamamen stop motion tekniği ile yapılan filmlerdeki emeği hayal bile edemiyorum. Ve gördüğünüz karakterlerden yüzlerce yapılıyor ve yüz dışında diğer bölgeler elle yapılmasına rağmen birebir aynı olmalı. Yani misal bir hayvan var diyelim ağzını açıp kapatacaksa bir şok ifadesi verecekse yüzünde o zaman birden fazla model kullanılıyor. Ortam şartlarında da çok fazla maket kullanılıyor bu filmlerde o yüzden maliyet artıyor.

beğeniyle takip ettiğim bir blog sitesi
https://uguragirgol.blogspot.com/

Muharrem ince kitap yazan cumhurbaşkanı erdoğan'a doların 10 tl olması üzerine isim önerisinde bulunmuş. Siyasette bu atışmalar sanırım hiçbir zaman bitmeyecek. Her gün siyasi göndermelerle yatıp kalkan bir ülke olduk erken seçim çığırtkanlığı. Erken seçim nedir yahu seçim yapılır oldu bitti. Sürekli seçim olsun oh ne ala memleket. Seçim demek para kaybı demek bu ülke için. Kampanya uğruna saçılan paralar demek.

Hemen ölecekmiş gibi yaşamak lazım. Bilmiyoruz ki belki son yemeğimiz son kahvaltımız ya da son ne sevdiğinize sarılmanız. Hiç bir şey bilmiyoruz. O yüzden her anı son anımızmış gibi yaşamak lazım.

Aklıma şu meşhur video geldi. Hani abimiz diyor ya “bu adamlar nereye sı....” diye aynı o hesap rezillik. Ana hattı keseceklermiş çalışma için milyonlarca insanın yaşadığı koca şehir 2 gün susuz kalacak.