kandilden kandile dua edenler

farmasiyen
gerçekleştirdikleri bu davranış ile büyük bir ibâdet yaptıklarını düşünen, çok faziletli olduklarını sanan insanlar bütünü. (yani en azından bir kısmı, istisnalar hariçtir.) tabii ki dua etmenin başlı başına büyük bir ibâdet olduğu inkâr edilemez.
fakat sadece kandilden kandile dua edince, cuma'dan cuma'ya veya bayramdan bayrama namaz kılınınca islâmiyetin tüm şartları yerine getirilmiş olmuyor.
bir de namaz kılıp her türlü kötülüğü yapanlar veya 'namaz kılmıyorum ama kalbim temiz, önce insanlık önce iyilik, ben de herkese yardım ediyorum' diyen insanlar da çok.
peki ya, kandilde dua bile etmeyip, sadece kandil simidi yiyerek (!) sevap işlediklerini sananlara ne demeli?
ya da ehl-i sünnet mi değil mi belli olmayan bir hocanın kandil programını dinleyip büyük bir hasenat yaptığını zanneden, o hoca televizyonda dua ederken sadece ellerini açmakla yetinen ve 'bugün de çok dua ettik şükürler olsun' (!) diye düşünen insanlar ne olacak?
dinlediği hoca dünyanın en iyi hocası olsa bile, hocanın dediklerini yapmıyorsa dinlemesinin ne faydası var?
tüm bu soruların cevaplarını istiyorum. dosyaları kahveyle beraber odama bırakın. (televizyon deyince kendimi bir an vasat türk dizisi modunda buldum, hatlar karıştı.)

yağmurda yürümek

acikelli
Yağmurda yürümek belkide şuan çok istediğim şeylerin başında geliyor. Ama malesef bu şuan mümkün değil. Hani böyle kulağına en sevdiğin enerjik müziğini takcaksin dümdüz gideceksin. Hayaller her zaman çok büyük olmamalı bence.

beykoz çayırı

ahmetbeyler
Beykoz çayırında oturmayan var mı aramızda? Beykoz çayırı nostaljik bir kokuya sahip olan Beykoz da. Bu dokunun bozulması bir tarihin yok olmasına izin vermek gibi. Bu nedenle Beykoz çayırında millet parkı projesini hiç ama hiç desteklemiyorum.

kiğılı

subham
Son zamanlarda en çok alışveriş yaptığımız mağaza. Koleksiyonları oldukça çeşitli. Bunun dışında kaliteleri tartışılmaz. Özellikle kumaş konforu oldukça iyi. Fiyatları biraz pahalı ama değer diye düşünüyorum.

kemal kılıçdaroğlu'dan bahçeli'ye yanıt

danisman
Kemal Kılıçdaroğlu'ndan Bahçeli'ye: “Masanın dört ayağı değil de on dört ayağı olsa ne fark eder? Masa doğru mu, doğru. Masanın etrafında insanlar var mı, var. Ortak talepleri ne, demokrasi. Ortak talepleri ne, bu ülkede çocukların yatağa aç girmemesi, adalet; adil bir düzen.”Diye yanıt verdi. Hangi partiden olursa olsun insanların, tek gayesi bence de kendi milletinin refahı ve menfaati olmalıdır ki söz konusu bu menfaatlar, kendi menfaatlerinin üstünde olmalıdır. Ülkeler ancak bu şekilde gelişir ve kendi dönemlerinin çağdaş medeniyetler seviyesine ancak çıkmış olurlar.

hoş geldiniz, bilginizle fikirler ve eleştiriler getirdiniz.


eski defterler ile zamanda yolculuk açılıyor. dün, bugün, yarın ve sonsuza değin el değmemiş konularda deneyim ve düşüncelerinizi açıkça paylaşabildiğimiz kronolojik bilgilik, hayata dair ne varsa aklınızdakilere 7/24 tercüman olacak etik çerçevede bir topluluğuz.
üyemiz olarak, zaman makinesi eski defterler'e siz de özgürce yazılar yazmak ve yönetimine katılmak ister misiniz? iletişim: sozluk@eskidefterler.com / +908503022238

hemen yazar olun