+18
Siyah beyaz televizyonlardan çoklu renkli kanallara geçilen dönemlerde bir film sahnesinde öpüşme sahnesi çıktığında aile büyükleri kafasını farklı bir yöne çevirir adeta ilgilenmediğini gösterir görmezden gelmeye çalışırdı,uzaktan kumandası varsa kanal değiştirilirdi,
Diğer taraftan haftalık fırt dergisi son sayfasında bikinili kadın resimleri üzerine çizimler yapar, Tan gazetesi özellikle yaz döneminde boy boy sahil kasabalarında çekildiğini iddia ettiği bikinili kadın resimleri altında asparagas haberler ile turist kadınların Türk erkeklerine duyduğu ilgi üzerine haberler yapardı, televizyonlarda tuttifuritti showları yayınlanırdı,
Muhtelif sinema salonlarında üç film bir arada denir film aralarına pornografik filmler konurdu sonraki dönemlerde vhs kasetler ile alman porno filmleri el altından satılmaya kiralanmaya başladı ardından vcd ,dvd ve nihayet internet ile cinselliğin her türü erişilebilir ulaşılabilir oldu,çocukluğumuzun öğretileri ayıp ve günah duvarına çarpıp silkeleniyor olsakta tüm bunların gizli yapılması gerektiği yolu seçildi genelde, son kırk yılda yaşanan türkiye gerçeklerine birbakış açısı :)
Eski defterler'i karıştırınca ortaya çıkan gerçekler,,,

para kazanmayı canını kaybetmemekten daha çok önemseyen kuryeler tarafından gerçekleştirilen eylemdir. aslında -sözüm meclisten dışarı- kuryelerden şikâyet eden birçok insan 'bu ne perhiz bu ne lahana turşusu' modunu yaşamaktadır. çünkü o insanlar kurye kendisinin üzerine üzerine sürdüğü zaman küplere binmekte; fakat verdiği iki big king hamburger siparişi 5 dakika geç gelince de aynı reaksiyonu göstermektedir. siparişinin gecikmesine tahammül edemeyen, o siparişi oluşturduktan sonra kronometreyi açıp dakikaları saymaya başlayan grubun hâlet-i rûhiyesine uygun olarak, beklentileri en iyi şekilde karşılayabilmek ve sizlere daha iyi hizmet sunabilmek için tatbik edilen bu kuryenin olumsuzluklarında suçlu sadece o motoru süren görevliler midir? evet, bu işin arka planındaki kişileri de unutmamak gerekir. sonuçta onların üzerinde bir baskı vardır; 'şu siparişi şu kadar dakikada yetiştirip geri gelmen gerekiyor, yeni siparişler sırada bekliyor, uyuşuk uyuşuk davranma!' şeklindeki talimata istinâden kuryeler emanetleri sahibine teslim edebilmek için takdir edilesi bir çaba sergilemektedir. öyle takdir edilesidir ki; yolda giderken trafik düzenini mi bozmuşlar, birilerini tehlikeye mi sokmuşlar, kendi kendilerini riske mi atmışlar hiç umurlarında maalesef değildir. işte, görev aşkı, dava ruhu, vazife sevdası tam da böyle bifr şeydir! Şimdi siz bunu örnek alacağınız yerde kalkmış kuryelerden yakınıyorsanız (!) orada bir bug, error not found hatası var demektir. sonuçta kuryeler bunu ulvî bir amaç doğrultusunda yapmaktadır. 'şu (!) işareti de olmasa kuryeleri desteklediğini zannedeceğiz, ne biçim yazmışsın belli değil' şeklinde düşündüğünüzü zannederek son bir açıklama yapacak olursam; tabii ki kuryelerin bu olumsuzlukları desteklenemez, destekleyenler de desteklenemez... kimse onlara yavaş yavaş, siparişleri soğuta soğuta gelsinler, nasıl olsa acelemiz yok falan demiyordur ama bu kadar hız da fazladır. (tabii ki bu durum, yenilip içilebilen besin ürünleri haricindeki her şeyin teslimatı için de geçerlidir.) (yazar: eski defterler)

Valla tüm insanlar perişan halde aldığımız dokumduğumuz her şeye zam gelmiş esnaf kapalo çalışamıyor bir tek zincir marketler kârda fakat çalışanlarının aldığı maaş belli asgari yazık bir gün indirimlere uyanalım zamlara değil #zam

Gaziantep'te bir itfaiye personeli, yoğun kar yağışı nedeniyle ameliyat olması gereken, hastaneye gidemeyen hasta kadını 500 metre sırtında taşıyarak önce itfaiye aracına bindirdi, sonra da hastaneye yetiştirdi. Zor günlerimizde, çoluk-çocuk, kadın-erkek, yaşlı-genç demeden herkesin yardımına koşan tüm personelin de Allah yardımcısı olsun ve onlardan Allah razı olsun.

Antalya'da 17 yaşındaki genç, kafede çıkan tartışmada tarafları ayırmaya çalışırken tabancayla başından vurularak hayatını kaybetti. Gencecik çocuk, hayatının baharındaydı daha. Kim bilir belki daha neler yapacaktı, ne hayalleri vardı? Ama gitti. Aldılar canını, ona sormadan danışmadan... Eskiden insanlar arasında bir uyuşmazlık söz konusu olduğunda tartışmalar ve kavgalar olurdu ama silahsız. En azından birbirlerini bu kavgalarda öldüremedikleri için umut vericiydi. Simdi ise millet artık kavga etmekten korkar oldu çünkü daha açıklamanı bile yapamadan hayattan koparabiliyorlar bu canavrlaşmiş insanoğlu. Ne diyeyim tek umudum sensin Allah'ım. Sen ıslah et herkesi.

Maske yasağı varmı ki? Ben hiç göremiyorum sokakta doğru dürüst maske takan. Ya burun altında ya çene altında. Ne zaman bu işi çözersek o zaman kurtuluruz maskeden. En azından kapalı alanlarla sınırlı olur bu alan. Açık havada maske takmak gerçekten çok sıkıcı.

Mandala boyama koronavirüs günlerinin sokağa çıkma yasaklarının bana en büyük armağanı. Aslında hiç vakit yaratamiyordum bu etkinliğe. Ama evde olunca bol bol vakit oldu. Rengarenk boyalar edindim ve sıvadım kolları. Mandala kitabı,boyalar ve müzik tüm ihtiyacınız bunlar mutluluk için.

Eskişehir'de 14 yaşındaki kızını 48 yaşındaki sevgilisiyle ilişkiye girmesi için zorlayan anneye mahkeme 28 yıl 3 ay sevgilisine de 20 yıl 3 ay hapis cezası verdi mahkeme cezalarda indirim maddelerini uygulamayıp iyi hal indirimi de yapmadı.

Doğayı yok etmemek değil onu tekrar hayata döndürmek gerekir çünkü yaşayan ürünler yaşatır. Kozalak boyamak oldukça da kolay 2 malzeme lazım sadece akrilik boya ve fırça. Kozalak boyamadan bir çok dekoratif ürün ortaya çıkarabilirsiniz.Yapmasida oldukça keyifli.

Başakşehir belediyesi sosyal işler müdürlüğünde çalışan adı bilinmeyen personel, makam boşken koltuğa oturup saçma sapan bir şekilde ihtiyaç sahipleri ile dalga geçmiş. Böyle terbiyesiz insanların bu mevkilerde olup maaş alması hayret bir şey doğrusu. Neyseki belediye kovmuş bu terbiyesizi. Kendini rezil etti işinden de oldu...